Özlem YıLMaz Röportaj
Erkeksi olmaktan hoşlanıyor, kız muhabbetini pek sevmiyor, düz duvara
tırmanıyor, kendisi için, "Karakaşlı, kara gözlü bir şeyim, güzel
değilim işte" diyor.
Kanal
D'nin yeni dizisi "Zoraki Koca"da kasabalı kız Ayşe'si canlandıran
Özlem YıLMaz, Tempo dergisinin bu haftaki sayısına konuştu.
özlem
yılmaz röportajı Özlem YıLMaz, henüz 21 yaşında. Dizleri yara bere
içinde, kolu futbol oynarken bir röveşata sırasında sakatlanmış, çekim
için manikür yaptıralım dediğimizde, "Manikür mü, Ben mi" diyor,
topuklu ayakkabıları, elbiseleri hatırımız için giyiyor. Aklı aslında
Converse ayakkabılarıyla, kargo pantolonunda. Bir ara sahiden düz
duvara da tırmandı! Sanırsınız bir oğlan çocuğuyla birliktesiniz. Ama
sıra poz vermeye geldi mi, ondan güzel bakanı, ondan havalısı da yok.
Güzel
bir oyuncu görünce, "Acaba mankenlikten mi transfer" diye düşünmeye
başlıyor herkes. Siz sadece ve sadece oyuncusunuz, öyle değil mi?
Evet,
ben oyunculuk eğitimi aldım ve ölene kadar da oyunculuktan başka bir
şey yapmak istemiyorum. En büyük hayalim, Mimar Sinan Üniversitesi
Konservatuvarı'na girmekti. Sınavlara Müşfik Kenter'le çalıştım ama o
dönem babam vefat edince yarıda bıraktım, her şeyden vazgeçtim.
Toparlandığımda, sınavı çoktan kaçırmıştım ve bir sene daha kaybetmemek
için Müjdat Gezen Aktör Stüdyo'ya girdim. "Eğitimim bitmeden hiçbir şey
yapmayacağım" diye kendimi şartlandırdım. Okul bitince de sırasıyla
"Rüyalarda Buluşuruz", "Felek ne Demek", "Karagümrük Yanıyor" ve
"Dicle" isimli dizilerde rol aldım.
Geçmişte yer aldığınız
projeler hep kısa sürdü. Ama ‘Zoraki Koca’ şimdiden reyting birincisi
oldu. Bu başarısının sırrı ne sizce?
Reytinglerde birinciyiz diye
çok fazla kaptırmak istemiyorum aslında. "Karamgümrük Yanıyor" da ilk
üç hafta birinciydi. Hiçbir şey belli olmuyor. "Zoraki Koca"nın
sevilmesinin en büyük nedeni, eski Türk filmleri tadındaki hikâyesi.
Zengin, şımarık şehirli delikanlıyla kasabalı kızın aşkı ilgi çekti...
Kasabanın yaban çiçeği Ayşe, erkeksi, sert bir kız. Benzer yönleriniz var mı?
Evet,
var. Ama ben Ömer'in yaptığı şımarıklıklara o kadar katlanmam. Gider
hemen ailesine söylerim. Öldürürüm hatta! Ayşe pek hanım hanımcık,
bense daha rahatım. En büyük ortak yanımız ise Fenerbahçeli olmak...
Fenerbahçe fanatikliği mi var?
Fenerbahçe
benim için tutku. Ayşe'nin Fenerbahçeli olmasına biraz da sebep benim
aslında. Senaryoya kattığım şeyler var. Önce Galatasaraylıydım ama
doğru yolu bulup Fenerbahçeli oldum. İşlerin yoğunluğundan maçlara
gidemiyorum ama kombine biletim var.
T: Dizi ile ilgili forumlarda, herkes güzelliğinize övgüler yağdırıyor. Siz kendinizi güzel bulur musunuz?
Kendimde
çok kusur bulur, çoğu zaman aynaya bakıp kendime, 'Niye sen bugün bu
kadar tipsizsin' derim. Öyle abartılacak bir güzelliğim olduğuna
inanmıyorum. Klasik bir Türk kızıyım. Karakaşlı, kara gözlü bir şeyim
işte...
Zor erkekleri severim
Dizideki Ömer karakteri kendine aşırı güvenen, kasıntı bir zengin çocuğu... Gerçek hayatta böylelerine pas verir misiniz?
Evet, hem de hemen... Belki ilk önce terslerim, ama içten içe de hoşuma gider. Ben hergele erkeklerden hoşlanırım.
Zoru seviyorsunuz yani?
Zor diye bir şey yok. Hiç kimse zor değil bence. Erkekler çok oyun oynuyor, o kadar.
Siz oyun sever misiniz?
Ben
çok açık sözlü bir insanım. İlk günden, 'Ben buyum kardeşim' derim.
Denenmekten hoşlanmam. Bir soru sorup ne tepki verdiğini çözmeye
çalışırlar ya, böyle oyunlar sevmem. Ben yalandan nefret ediyorum,
yakalarsam yakarım.
Bu konuda canınız yanmış galiba?
Evet,
yandı ama onun da başını yaktım. Dışarıda olup 'Evdeyim, uyuyorum'
diyenler oluyor; başıma çok geldi, onlara dayanamıyorum. Beni üzmemek
için bile yalan söylemesin. Ama ben söyler miyim, evet söylerim!
(Kahkahalar!)
Reina kızı değilim
Günlük hayatınızda neler yapar, nerelere gidersiniz?
Ben
Reina kızı değilim, gidersem de locada uyuyorum zaten. Rakı-balık-fasıl
üçlüsünü severim. Daha çok kafeye gideyim, çayımı kahvemi içip
arkadaşlarımla sohbet edeyim, bu daha güzel.
Ailenizle ilişkiniz nasıl?
Şu
dönemde eve sadece uyumaya gidebiliyorum. Çalışıyor olmam annemin çok
hoşuna gidiyor ama yorulduğum zamanlar benim için üzülüyor. İki tane de
ağabeyim var. (O sırada ağabeylerinden biri telefon açıp, röportaj
verirken dikkatli olmasını söylüyor.) İki erkekle büyüdüğümden, erkek
gibi rahat yetiştim aslında. Ama ara sıra da karışırlar işte, biraz
önceki gibi.